Bu yazımda sizlerle keyfimize keyif katan, kokusuyla bizi lezzetine davet eden geleneksel bir içecegimiz olan Türk Kahvesi hakkında konuşmak istiyorum. Kız isteme merasimlerinde, misafirlerimizin hoş sohbetle ağırlanmasında, uzun vakit bulamadığımız arkadaşlarımızla yapacağımız kısa muhabbetin yanında ve pek çok anımızda Türk kahvesi bize eşlik eder.
İçerisindeki kafein nedeniyle bağımlılık yaptığı kanıtlanmıştır. Ben de Türk kahvesi seven biri olarakbu lezzeton araştırmasını yapmıştım. Sizlere de bu araştırma lmdan bahsetmek isterim.
İlk olarak kahvenin nasıl bulunduğundan başlayayım. Kahvenin anavatanı Habeşistan (Etiyopya) imiş. İlk olatak Habeşistan'ın Kaffa isimli bölgesinde bulunmuş ve çeşitli dillerde benzer bir şekilde isimlendirilmiş. Türkçeye Kahve olarak geçen bu kelimenin Arapça karşılığı 'keyif veren içecek' anlamına gelmektedir.
Kahve bitkisi ilk bulunduğunda çekirdekleri öğütülerek un haline getirilip ekmek yapılıyormuş.
 |
| Resim yazısı ekle |
Daha sonraki zamanlarda meyveleri kaynatılıp suyu tıbbi amaçlı kullanılmaya başlanmış. Günümüzdeki şekliyle kullanımı ise 14.y.y da başlamıştır. Kahvenin Osmanlı'ya gelişi ise Yavuz Sultan Selim zamanında olmuş. Yemen'e giden paşalardan kahve içenler padişaha önermiş ve bu şekilde ilk olarak saraya girmiş. Önce sarayın sır içeceği olan kahve zamanla tüm halka yayılmış ve günümüze kadar gelmiş. Türk kahvesinin özelliği ise telvesiyle sunulan tek kahve olması.
Nesilden nesile devam eden bu lezzet gelin ve damat adaylarına bir sınav niteliğinde kız isteme esnasında da yerini almaktadır. Kız istemede Türk kahvesi ikramının çeşitli sebepleri olduğu söylenir. Bunlardan birisi gelen misafirlerin önemi ve Türk kahvesinin eskiden değerli insanlara ikram ediliyor olması. Bir diğer rivayete göre gelin adayının mahareti görülsün diye Türk kahvesi yapılır. Bol köpüklü ve kıvamında bir Türk kahvesi gelin adayına artı puan olarak geri döner:-) Tabi bir de damadın denenmesi gerekir. Gelin adayı damada tuzlu kahve yapar ve tamamını içmesi beklenir.
 |
| Damat fincanı |
Damat eşi için herşeye katlanabileceği anlamında bu kahveyi bitirmelidir. Ben kendi anımı anlatayım. Eşime isteme günü tuzlu kahve yapıp yapmayacağımı söylememiştim. Ama kesinlikle yapmak istemiyordum. Hatta o gün mutfakta yanımda olanlar tuz atmam için ısrar ettiler ama kıyamadım ve atmadım :-) Kahveyi eşime götürürken ona işarrtle bu senin dedim o da tuzlu sanmış tabi :-) İlk yudumda tedirgindi ama tadını alınca rahatladı. Benim bu jestim de hoşuna gitti:-) Güzel bir anı olarak kaldı bize...
Kahveden bu kadar söz etmişken yapılışına da değinelim. Tabi iyi bir kahvenin ilk püf noktası pişirme şekli. En lezzetlisi odun ateşinde veya külede yavaş yavaş pişen kahvedir. Günümüzde makineler kullanıldığı için pişme süresini ayarlayamıyoruz. Ama kıvamı için malzemelerin miktarı da önemlidir. Orta şekerli bir Türk kahvesi için:
1 fincan soğuk su
2 kesme şeker
1 tatlı kaşığı Türk kahvesi kullanılır. Malzemeler cezvede karıştırılır ve kısık ateşte köpüklenmesi beklenir. Üstte oluşan köpükler alınarak kaynayana kadar devam edilir. Bir de yanında lokum verirseniz lezzet cümbüşü yaratırsınız.
 |
| Türk kahvesi sunumu |
Kahvenin yanında verilen suyun yarısı kahveden önce içilir ve ağızda başka tat kalmaması sağlanır. Boylece kahvenin tadı damakta yayılır. Kahve bittikten sonra telvelerin ağızda kalmaması için kalan su içilir.
Bu yağmurlu pazar gününde haydi birer kahve içelim bari:-)
Afiyet olsun...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder